İleriki zamanlarda kendi çizimlerimi de paylaşacağım. Beğenip beğenmemek size kalmış. Kimse çıkıp size ''Resimlerimi beğen duvarındayım ;) '' gibi şeyler sarfetmeyecek rahat olun (yazar burda bir su içip gelmiştir lan hep bir şeyler ima etmesi mi lazımdı, Allam ya) . Demem o ki Arifin manchester'a attığı gölü arıyodum, nereye geldim lan...

En sevdiğim , en yapamadığım, en kıskandığım...

 Bitmiş , bitirmişler olayı . Budur!

Bakın bu bayan ne kadar da yetenekli .. Bildiğimiz kahve ile yaptığı çalışmalara şimdi bildiğimiz çekirdeği de eklemiş :) Beni eline verseler kim bilir benden neler çıkarır ortaya :)

Bugünlük bu kadar olsun sayın okurlar (çok da seviyeliyimdir) . Bir dahaki sefere görüşmek üzere kendinize iyi davranın , hoşçakalın!!

Sözün bittiği yer :O

Yahya Kemal'le kapanış;

Artık demir almak günü gelmişse zamandan, 
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. 

İnsanlar neler yapıyor azizim! Hayır bu nasıl bir dünya önce onu anlat bana yav :)  İşte (bildiğimiz) kahveyle ortaya çıkmış büyük sanat eseri . Ne diyelim brava Necidet brava :)

Sevimli bir bebişin uykusundayken ailesinin onun için hazırladığı apayrı dünyalara yolculuk ettiği çok sempatik kareler :) Bu çocuk herkesin sahip olmak isteyeceği fotoğraflara sahip :)

Sizlerle paylaşmak istediğim bir sürü fotoğraf var . Yavaştan yavaştan başlayacağım , gittiği yere kadar ... Çok güzeller :) O sırada siz de biraz müzik dinleyin , müzik hocamızın tavsiyesi üzerine dinlediğim bir grup . Kulağa hoş gelen bir müzik , operaya yakın ama daha farklı(belki de operadır, bilemeyeceğim) . Üç tenor ve bir bariton ses eşliğinde fotoğraflar gelsiin :)

Yetenek

Şimdi sizleri insanın içinden 'yuh' dediği ve kendini yeteneksiz hissetmesine neden olacak bazı resimlerle başbaşa bırakacağım. Bakın da görün millet neler yapıyor :) Siz de oturun dizi izleyin ancak :P

Diyecek bir şey bulamıyorum , muazzam !

Herkese iyi pazarlaar :) 


Pazar demişken size bugün hissettiklerimi anlatmak istiyorum . Bugünler yani pazarları sanki uzun bir yolculuğa çıkacakmışım da burnuma şimdiden otobüsün o tuhaf kokusu geliyormuş gibi oluyor. Böyle mide bulantısı tarzı bir şey . O yüzden pazar evlat olsa sevilmez hatta belki ben yemek bile vermezdim :D 


Bugün de sizlerle biraz uzakdoğunun yetenekli çocuğu olan Japonya'nın anime adı verilen çizgi film örneklerine göz gezdirelim. Ben keyif alarak izliyorum ve kıskanmıyorum da değil hani ama ne diyelim Allah onlara uzun ömürler versin de daha fazla çizsinler :) 


                                                   RUHLARIN KAÇIŞI

Hayao Miyazaki'nin muhteşem eserlerinden en sevdiğim . Bir çocuğun hayal gücünün sınırlarının olmadığını biliriz . İşte bu adamlar onu çizmenin de sınırlarının olmadığını göstermişler bize saolsunlar :) Gel gelelim izlenmesini şiddetle tavsiye ettiğim bir anime . İzleyin diyelim ve sıradakine geçelim :)

                                                 KOMŞUM TOTORO

Evet , yine çok tatlı bir anime var karşımızda . Öyle sevimliler ki Satsuke ve Mei ve tabiiki Totoro :) Hayatınıza az da olsa renk katmak için deneyin, bir şey kaybetmeyeceksiniz :)

                                                            

ATEŞ BÖCEKLERİNİN MEZARI

                                                                                                           

Ahh Setsuko ah ... Bu anime 2. Dünya Savaşı'nı yalnızca bir anime(!) olarak nasıl anlatıyor bir bilseniz. İşte bilmeniz için izlemeniz gerek, daha fazla konuşamayacağım . Şunu da söyleyeyim (içimde kalmasın) Amerika'nın bilmem kaç milyon harcayarak sergilediği Pearl Harbor filmine taş çıkartır , sustum :)

                          SANİYEDE 5 SANTİMETRE

Mükemmel çizimler... Şu an bunları yazarken tekrar izleyesim geldi . Çizimlerin ihtişamına kendimi kaptırdığımdan hikayeyi takip edemedim diyebilirim , bana da yine izlemek için bahane çıktığına göre en yakın zamanda yine gözüm gönlüm şenlenecek demektir :) 

Şimdilik benden bu kadar değerli okurlar . Daha çok izledikçe daha çok paylaşacağım . İzlerseniz sevinirim (ne sevincem olum naparsan kendine :) ) . İyi seyirler...