SEVGİSİZLİK SERZENİŞİ
Bunun olacağını biliyordu.
Sanki bir döngünün içinde, zaman geçtikçe kaybolmaya yüz tutacaktı… Harcayacak daha fazla sevgisi kalmamıştı. Beklemek miydi en güzeli yoksa buna en acilinden bir son vermek mi? Ne yapacağını kendisi de bilmiyordu.
Beklemeye karar verdi. Bu sırada kendi hatalarıyla yüzleşiyor, kendini affetmeye çalışıyordu. Affettim, dedi.
Ben affettim Allah’ım sen de affet.
Ne zormuş aradığını bulduğunu sanmak, her seferinde aynı çocukça hisle sevinmek. Olmadı, bunu kendine itiraf etmek en zoru. Acaba bir gün olacak mıydı bu muamma mahvediyordu onu.
Bekleyelim, güvenelim O’na.
Zaten başka kime güvenebiliriz ki… İstisnasız herkesle bir yere kadar çıkar ilişkisi yürüttüğün bu hayatta, sana şahdamarından bile yakınım diyen O’na güvenmekten başka kime güvenebiliriz.
Kendinle bile bir çıkar ilişkin yok mu sanki? Yemek vermezsen kaç gün dayanabilirsin, yatırıp uyutmazsan ne kadar ayık kalabilirsin en fazla?
Değerleri tekrar gözden geçirip tekrar sıraladı.
İçini kemiren o kötü düşünceler, geçsin diye ne kadar dua etti ve yalvardı, hala bulanık. Bitsin, lütfen…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder